Cumhurbaşkanı Erdoğan “Kökümüz Mazide, Gözümüz Atide” programına katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Kökümüz Mazide, Gözümüz Atide” programına katıldı
Yayınlama: 29.01.2023
Düzenleme: 29.01.2023 21:31
A+
A-

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bilecik Vezirhan’da düzenlenen, “Kökümüz Mazide, Gözümüz Atide” programı kapsamında gençlerle bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şimdi altılı masa ne diyor? ‘Aday olamaz’ diyor. Size rağmen milletim hem aday yapacak hem de cumhurbaşkanı yapacak.” dedi.

Bilecik Vezirhan’da “Kökümüz Mazide, Gözümüz Atide” programı kapsamında gençlerle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şair, romancı ve oyun yazarı Necip Fazıl Kısakürek’in sözlerinin de yer aldığı, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin açılışına ilişkin görüntülerin izletilmesinin ardından yaptığı konuşmada, “Duydunuz, dinlediniz, ne diyor? Ayasofya açılacak. Ve Ayasofya açıldı mı? Bize nasip oldu mu? Allah’a hamdolsun. Üstadımızın (Necip Fazıl Kısakürek) mekanı cennet olsun. Görmüş ve nasibi de bize olmuş.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerden aldıkları enerjiyle, heyecanla, coşkuyla ülkeyi büyütme, milleti güçlendirme mücadelesine daha bir azimle ve daha bir gayretle sarıldıklarını belirterek, gençlerle her bir araya gelişinde gençliğine döndüğünü ve ruhen gençleştiğini söyledi.

Kendi gençliklerinin bir yandan yoklukla ve yoksullukla, bir yandan yasaklarla, baskıyla ve kavgayla geçtiğini dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Gençler, unutmayın ben de size aşığım. Milletimizin asırlık yorgunluğunu, asırlık çilelerini sırtlanan bir gençlik olarak hayata tutunma mücadelesi verdik. Bu uğurda nice arkadaşımızı ya bedenen ya fikren kaybettiğimiz dönemler oldu. Hamdolsun tüm bu badireleri atlatarak belediye başkanı, başbakan, cumhurbaşkanı olarak milletimize hizmet etme şerefine eriştik. Ne diyorlardı? ‘Muhtar bile olamaz’ diyorlardı. Ama benim milletim bu kardeşinizi, ağabeyinizi bu ülkede cumhurbaşkanı yaptı. Şimdi altılı masa ne diyor? ‘Aday olamaz’ diyor. Size rağmen milletim hem aday yapacak hem de cumhurbaşkanı yapacak. Ve tabii o zaman kilonuz da ortaya çıkacak. Bakalım kaç kilosunuz?” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin misafiri olarak bulunduğu güzel mekanda, şu dönemdeki tecrübesiyle hayata dönüp baktığında Ömer Hayyam’ın “Ömrümüzden bir gün daha geldi geçti. Derede akan su, ovada esen yel gibi. İki gün var ki dünyada, bence ha var ha yok. Daha gelmemiş gün bir, geçmiş gün iki.” sözlerinin aklına geldiğini belirterek, “Evet, biz geçmiş günleri yaptığımız eser ve hizmetlerle hatırlayarak tarihe havale ediyor, gelecek günleri de Rabb’imizin takdirine bırakıyoruz.” dedi.

Karşısındaki tablonun enerjisini, heyecanını ve coşkusunu daha da arttırdığına, altılı masaya da bazı mesajlar verdiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bizim için önemli olan, bugün burada siz gençlerimizle gönüllerimizi buluşturmuş olmamızdır. Sizlerle burada yaptığımız hasbihalin lezzeti paha biçilmezdir. Şimdi diyorlar ya, ‘Deliler gibi aşığım size’ diyorlar ya, ben de deliler gibi aşığım size. Şu güzel tablo, gençlerimize kem gözle bakanlara ibret olsun. Şu fotoğraf gençlerimizi, kendi adamlarına yaptıkları şekilde, ne diyor? Gel deyince gelen, git deyince giden, istedikleri gibi yönlendirebilecekleri bir güruh sananlara da ibret olsun.”

“GENÇLERİMİZE TÜRKİYE YÜZYILI’NI EMANET EDİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere güvendiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Hem de öyle bir güveniyoruz ki sizi maziden atiye kurduğumuz köprünün kilit taşları olarak görüyoruz. Bunun için de siz gençlerimize hem Cumhuriyetimizin ilk asrının birikimlerini hem de önümüzdeki asrın sembolü Türkiye Yüzyılı’nı emanet ediyoruz. Hayatı boyunca hep gençlerle yol yürümeyi, gençlerin önünü açmayı ilke edinmiş bir siyasetçi olarak bugün de aynı hissiyatla ülkemizin geleceğini sizlerin ellerine bırakıyoruz. Gençlerimize güvenimizin en büyük ispatı, eğitimden sağlığa, dış politikadan güvenliğe tüm hizmet alanlarında kurduğumuz güçlü altyapı yanında sizlerin siyasi haklarınızı kullanabilmenize verdiğimiz önemdir. Seçilme yaşını 30’dan 25’e indiren kim? Biz indirdik. Ne dedik? Yetmez, seçme ve seçilme olarak 25’ten 18’e kim indirdi, biz.”

CHP’nin “Parlamentoyu çoluk çocuğa mı bırakacağız?” dediğini aktaran Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Bunların mantığı bu, mantalitesi bu. Biz de dedik ki, ‘Biz öyle bir geldik ki bizim ecdadımız Fatih, 18 yaşında bir çağı kapadı, bir çağı açtı. Onun torunları olarak, bu parlamentoya bu yakışır’ dedik. Ve kanunlar önünde reşit sayılan her bir evladımızın şehrinin ve ülkesinin geleceğinde söz sahibi olma hakkını da biz gençlerimize teslim ettik. Bugün ülkemizde siyasi partilerden iş dünyasına kadar her yerde geçmişte hiç olmadığı kadar çok gencimiz, söz ve karar sahibi konumda yer almaktadır. Türkiye ortanca yaşı 33 olan bir ülke olarak dünyanın en genç nüfuslu devletleri arasındaki yerini korumaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Batı ülkelerinin hızla yaşlanan nüfusuyla karşılaştırıldığında bu gençlik aşısının kendileri için hayati öneme sahip olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:

“Böyle bir nüfusu hala 1940’ların, 1970’lerin, 1990’ların zihniyetiyle yönetmeye talip olmak en başta gençlerimize hakarettir. Dünyanın bilgi toplumunu geride bırakıp dijitale yöneldiği, yapay zekayı tartıştığı bir dönemde eski Türkiye vaadiyle sizlerin karşısına çıkanlar ne bu ülkeyi ne de gençleri tanıyor demektir, tanımıyorlar. Ülkemizin e-Devlet Kapısı ile kamu hizmetlerinin neredeyse tamamına yakınını dijitale taşıdığından habersiz olanların zihin dünyaları henüz Cilalı Taş Devri’nden Yontma Taş Devri’ne geçmenin şaşkınlığını yaşıyor. Görüntülü konuşmayı ileri teknoloji sananları, 2023 Türkiye’sini tanımaya, ülkemizin özellikle e-Devlet altyapısını öğrenmeye çağırıyorum Bay Kemal. Rahmetli Özal’ın çok güzel bir sözü vardı. Özal, bu zihniyet için ‘Bizim yaptıklarımıza onların hayalleri bile yetişemez.’ diyordu. Biz de bugün karşımızdakilerin gündemlerine, söylemlerine, duruşlarına bakıp aynı hissiyata kapılıyoruz.”

Burada gençlerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a, Afyon Kocatepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Birce Akkuş, Time dergisinde yayımlanan “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Osmanlı İmparatorluğu sevgisi dünyayı neden kaygılandırmalı?” başlıklı yazıya işaret ederek, “Aynı yazıda Ayasofya’nın tekrar camiye dönüştürülmesi ve doğal gaz keşifleri tehlike olarak bildirildi. Aynı zamanda örnek aldığınız liderin Yavuz Sultan Selim olduğunu iddia ediyorlar. Sizin favori bir padişahınız var mı?” sorusunu yöneltti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Favori padişah kimdir?” şeklindeki bir soruya cevap aramanın hakikaten çok zor olduğunu ve Selatin-i Osmaniye’nin hepsinin ayrı bir öneme haiz olduğunu vurgulayarak, “Ertuğrul Gazi’nin durumu farklı, Osman Gazi’nin durumu farklı. Geliyoruz Fatih’in durumu farklı, Yavuz’un, Kanuni’nin farklı farklı geliyor. Sultan Abdülhamid Han’a kadar hepsinin ayrı ayrı özellikleri var. Hiç beğenmedikleri Vahdettin’in dahi kendine has özellikleri var. Biz onları hep rahmetle anıyoruz. Onlar bizim hepsi favorilerimizdir. Rabbim mekanlarını cennet eylesin diyor, dualarımızı bu şekilde yapıyoruz ve özellikleriyle de kendilerini anıyoruz.” diye konuştu.

Ege Üniversitesi Tarih ve Gazetecilik bölümleri öğrencisi Abdülhamit Aktaş’ın, Osmanlı Devleti’nin mimarisine sanat tarihi açısından bakıldığında yapıların kendine has bir mimarisi bulunduğunu, AK Parti’nin 20 yıllık iktidar sürecinde yaptığı kamu daireleri, okul, hastane ve mescitlerin de şahsına münhasır bir mimarisi olduğunu anlatarak yönelttiği “Bu, sizin bir hassasiyetiniz mi?” şeklindeki sorusuna Erdoğan, şu cevabı verdi:

“Şunu çok açık, net söyleyeyim. Osmanlı mimarisine ben hayranım. Şu anda birçok mimarlarımız modern mimariyle de birçok eserler ortaya koyuyorlar. Fakat biz dönemimizde yaptığımız eserlerde, Osmanlı mimarisini hep kendimize örnek aldık. Eserlerimizi de bu şekilde yaptık. Mesela ilk camilerimizden bir tanesi Mimar Sinan Camii olmuştur, İstanbul’da. Eser olarak o bizim ilk eserimizdi ve gayet güzel de inşa edildi. Ardından Büyük Çamlıca Camii’ni yaptık. Büyük Çamlıca Camii de yine aynı şekilde, açık-kapalı bölümler olmak üzere yaklaşık 60 bin kişi kapasitesi olan bir cami ama gelenlerin hepsinin de hayran kaldığı bir cami. Ankara’da Melike Hatun Camii’ni yaptık. O da yine Osmanlı mimarisiyle yaptığımız bir camiydi ve çok ilgi toplayan bir cami. Aynı şekilde şu anda mesela Levent’te ki Levent bölge olarak maalesef mabetsiz bir yerdi, oraya da şimdi Barbaros Hayrettin Paşa Camii’ni yapıyoruz. O da yaklaşık 30 bini filan cemaat olarak alabilecek bir cami. Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nin de özelliği, bulunduğu yerden, sahilde Deniz Müzesi var. Deniz Müzesi’nin oraya kadırgalar indirilmiş. Caminin de orada olması, çevrede şu anda çok çok olumlu ses, yankı uyandırdı.”

RAMİ KÜTÜPHANESİ’NE GELEN ÖĞRENCİ SAYISI 50 BİNİ BULDU

Osmanlı mirası olan Rami Kışlası’nı kütüphaneye çevirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un buraya büyük önem verdiğini söyledi. Kışlanın iptidai bir durumda olduğunu dile getiren Erdoğan, “Çünkü ben gıda sektörü oraya taşındığında orada çalıştım. Hal-i pürmelali çok kötüydü.” ifadelerini kullandı.

Rami Kütüphanesi’ne gelen öğrenci sayısının zirve yaptığına işaret ederek, Bakan Ersoy’a “40 bini aştı mı?” diye soran Cumhurbaşkanımız Erdoğan, aldığı cevap üzerine, öğrenci sayısının 50 bini bulduğunu aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kütüphaneye gelen öğrencilere çay, simit, kek ve kahvenin ücretsiz verildiğini, öğrencilerin halden memnun olduklarını dile getirerek, “Bunu söylerken modern mimariye asla karşıyım filan diye bir şey yok. Modern mimari noktasında da eserler bu arada yapıldı, yapılıyor ve yapılacaktır tabii.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sorusunu cevaplamasının ardından, liderlerin tarihte özellikleriyle anıldığını, kendi şahsında Erdoğan’ın özelliğinin de “vefa” olduğunu ifade eden öğrenci Abdülhamit Aktaş, “Bugün tarih temalı bir toplantıdayız. Her tarihçi çırağı gibi evimde benim de kitaplarım ve notlarım var ama bir tane ufak kağıt var ki o benim için çok önemli. Bu 33 yıl önce sizden bana gelmiş olan, daha doğrusu babama bir not. İzninizle bunu size takdim etmek isterim.” diyerek, üzerinde not yazılı kağıdı Erdoğan’a iletti.

“BİZDEN DİZİLERLE İLGİLİ ANLAŞMA YAPMA YOLUNA GİDENLER VAR”

Yeni mezun olarak üniversite sınavına hazırlanan Nilay Tekin ise Erdoğan’ın Türkiye’nin dizi ve sinema sektöründe geldiği noktayı birçok kez anlattığına işaret ederek, “Sizin tarihi diziniz ve favori diziniz var mıdır?” sorusunu yöneltti.

Sunucu Pelin Çift’in, “Diriliş Ertuğrul’u izliyordunuz evvelden.” sözü üzerine Erdoğan, “Şu anda da yine Ertuğrul’dan sonra malum devam ediyor. Şu anda Barbaros gündemde. Barbaros da bayağı ilgi odağı haline geldi, geliyor. Malum bir de Gönül Dağı var. Yani TRT olsun, ondan sonra diğer kanallarda bu eserler artık bayağı ilgi uyandırmaya başladı. Körfez’de, Latin Amerika’da özellikle bizim bu tarihi diziler çok ilgi uyandırıyor. Zannediyorum uyandırmaya da devam edecek. Çünkü şey istemeye başladılar. Yani bizden dizilerle ilgili anlaşma yapma yoluna gidenler var.” şeklinde konuştu.

Ajanslar tarafından geçilen tüm yerel ve ulusal haberleri, bu bölümde Netgazete.com.tr editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Yerel ve ulusal  haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.