Karın doyuran tiyatro

Yayınlama: 12.09.2023
A+
A-
Konya Büyüksehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu,Yazar- Dramaturg

Akşam saat onbir gibi, oyun sonrası kutlamalardan sonra eve döndüm. Daha öncesinde babama, oynadığımız kurum sağlam, bu defa kesinlikle para alacağız dediğim ve ziyadesiyle arkamıza baka baka döndüğümüz için biraz mahcuptum. Yalan değil azıcıkta korkuyordum. Ellerimi yıkayıp sofraya oturdum. Bir müddet kimse konuşmadı. İçimden, “oh be, babam unutmuş sanırım” diye geçirdim. Ancak babam hiçbir şeyi unutmazdı, bilemedim.

BABA- Ne yaptın bugün?

BEN- Ne anlamda?

BABA- Yine kıçını devirip yattın mı?

BEN- Sabahtan beri dışardayım, ne yatması baba.

BABA- Ne yaptın ki? Sanırsın bir işte çalışıyor.

BEN- Tiyatro bir iş değil midir baba?

BABA- İşin sonunda para alırsın. Sen ne aldın?

BEN- Alacağız.

BABA- Ne zaman?

BEN- Tarihini bilmiyorum. Ama çok beğendiler oyunu. Uzun bir süre ayakta alkışladılar.

BABA- İyi. Aldığın alkışı annene ver. Yarına buğulamasını yapsın. Hep birlikte yeriz.

O gün anladım ki, ne yaparsan yap, eğer somut bir karşılık alamıyorsan, bir anlamı yok yaptıklarının. Dünya ekonomi ile dönüyor. Ekonomik olarak güçlüysen, senden daha mükemmeli yok. Paran varsa en bilgili, en kaliteli, en yetenekli, en yakışıklı, en güzel sensin. Paran yoksa sanatmış, müzikmiş, aşkmış, şiirmiş hepsi hikâye. O gece değiştiğimi sanıp uyudum. Sabah kalktım, kahvaltımı yaptım. Yeni oyunun provalarına katılmak için evden çıktım. Hala da durum değişmedi.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.