Bir Çöl Hikayesi

Yayınlama: 03.03.2023
Düzenleme: 03.03.2023 08:19
A+
A-
Konya Büyüksehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu,Yazar- Dramaturg

Issız, alabildiğince uzun, geniş, sıcak bir çölde, çırılçıplak olarak açtı gözlerini. Buraya nasıl gelmişti? Yolu buraya nasıl ve neden düşmüştü? Neden çıplaktı? Hiçbir şey bilmiyordu. Kızgın kumlar ayaklarının yakıyordu. Duramazdı, yürümeye, koşmaya başladı. Koştukça acısı hafifliyordu sanki… Yolun sonu uçurumdu. Uçurumun ucunda, karısı onu bekliyordu. Eşi, narin elleri ile adamın yüzüne dokundu. “Yokluğum seni bekliyor” deyip, kendini sonsuz uçuruma bıraktı.

Çığlık çığlığa uyandı adam. Eşi şaşkın ve korkulu gözlerle adamı sakinleştirmeye çalıştı. “Geçti… Geçti…”  Adam sıkıca eşine sarılıp gördüğü rüyayı anlatmaya koyuldu. Elli yıldır hiç kabus görmemişti. Şimdi durup dururken bu rüyanın nedeni neydi? Sonra, günlük ritüellerini yapabilmek için yataktan kalkıp banyoya geçti. Elini yüzünü yıkadı. Kapının önünde duran gazetisini alıp, kendisine sıcak güzel bir kahve yaptı ve elli yıldır oturduğu koltuğa oturup, bir yandan kahvesini yudumladı bir yandan da gazetesini okuyordu. Eşinin eşsiz, o güzel sesi ile kendine geldi. “ Hadi bebeğim kahvaltı hazır” Yeniden Tanrıya şükretti. Böylesi bir eşi olduğu için, kendisini şanslı saydığı bilmem kaç bininci günü, bu günde kutladı ve kahvaltı için mutfağa doğru hareket etti. Yolda bir şey oldu, elleri titriyordu, kalbinin acıdığını hissediyordu. Ayakları yoktu sanki. Karısı, mutfağın köşesinden ona bakıyordu. Eşine, son bir hamle ile elini uzattı, yardım istedi. Ancak karısı sadece bakıyordu ona. Gözlerinden istemsiz iki damla yaş süzüldü, evlendiklerinde tek sahip oldukları baba yadigarı halıya aktı gözyaşları. Karısı, yerde yatan adamın yanına geldi ve kulağına; “ Yokluğum seni bekliyor”… dedi.

Birkaç gün sonra, apartman sakinlerinden iki genç delikanlı, kendi aralında konuşuyor, sohbet ediyorlardı.

  • Biliyor musun üçüncü kataki Ruhi amca ölmüş.
  • Evet ya duydum, üzüldüm de. İyi adamdı.
  • İyiydi iyi olmasına da, aklı yerinde değildi zavallının.
  • Niye?
  • Ölmüş eşinin, hala yaşadığını sanıyordu.
  • Zor be, gerçekten zor.

Adam ölürken bir kez daha bir gerçeği yeniden anlamıştı. Bir gün herkes ölecek, kalbimizde ısrarla yaşattığımızı sandıklarımız da…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.