İhlal Kararı ve yetkisini aştığı gerekçesiyle…

Yargıtay, Can Atalay hakkındaki ihlal kararıyla yetkisini aştığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi hakkında suç duyurusunda bulundu.

Türkiye’nin hukuk tarihinde bir ilk yaşandı. Gezi Davası’nda tutuklandıktan sonra TİP’ten Hatay Milletvekili seçilen Avukat Can Atalay hakkında hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeleri hakkında Yargıtay 3. Ceza Dairesi suç duyurusunda bulundu.”

Suç duyurusunun gerekçesi de belli oldu. Can Atalay hakkında hak ihlali olduğunu belirten Anayasa Mahkemesi’nin kısa kararını İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Can Atalay’ın avukatları ise tahliye başvurusu yaptı. Talepleri değerlendiren Yargıtay, hak ihlali kararında Anayasa Mahkemesi’nin, Daire’nin infazı kabil ve kesinleşmiş kararını dikkate almaksızın inceleme yaptığını vurguladı.

Ayrıca, Şerafettin Can Atalay hakkındaki mahkumiyet hükmünün onanması ile hükümlü sıfatını kazandığı, Anayasa’ya göre milletvekilliğinin düşmesi sebeplerinden biri olarak ‘kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinin’ düzenlenmiş olduğunu, Anayasa’nın 76. maddesinde sayılan milletvekilliği ile bağdaşmayan suçlardan kurulan mahkumiyet hükmünün milletvekilliğini düşüreceğini belirterek, Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda inceleme yetkisinin de bulunmadığına dikkat çekerek, hükümlü Şerafettin Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik işlemlere başlanması için kararın bir örneğinin TBMM Başkanlığı’na gönderilmesine karar verdi

Gezi Davası’nda 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Avukat Can Atalay, 14 Mayıs seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) milletvekili seçilmişti. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Atalay’ın yaptığı, “milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi” yaptığı başvuruyu reddetmişti. Atalay daha sonra, milletvekili seçilerek yasama dokunulmazlığı kazandığı gerekçesiyle yargılamada durma kararı verilmesi talebinin reddedilerek yargılamaya devam edilmesi nedeniyle “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma” hakkının, tahliye talebinin reddedilmesi nedeniyle de “kişi hürriyeti ve güvenliği” hakkının ihlal edildiği ileri sürülerek Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru yapmıştı. Yargıtay, Atalay’a verilen 18 yıl hapis cezasını onarken, AYM ise oy çokluğuyla Can Atalay’ın “seçilme hakkı” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiğine hükmetmişti. AYM’nin kısa kararı Gezi davasına bakan ve hükmü veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti.