Işığın Battığı Yer
Alacalı bir havada yürüyorum, ışığın battığı yere.
Aklımda gözlerin…
Ve gözlerinde gördüğüm mutlu bir ben var
İmreniyorum kendime,
Ne şanslıymışsın diyorum içimden
Uzakta, evlerin ışıkları birer birer sönüyor
Karanlık kaplıyor koca şehri
Sokaklarda, sokak köpekleri dolaşıyor özgürce
Tıpkı onlar gibi, ben de nereye gideceğimi,
Nereye sığınacağımı bilmiyorum.
Yalpalayan bir sarhoş gözüme ilişiyor
Uzunca bakıyorum haline
“Unutmak istiyorum” diye haykırıyor geceye
Yüzünde gecenin izi dolaşıyor.
İçimden “imkânsız dostum” diye söyleniyorum
Unutmak diye bir şey yok.
Olsa olsa alışmaktır o…
Bir yudum şarap dökülüyor, sarhoşun damağından
Kaldırımdaki yağmur iziyle silinip gidiyor
Gece, sabaha emanet ediyor varlığını
Işığın içinde uykuya dalıyor.
Benimse hiç uykum yok
Bir de umudum…
Yürüyorum ışığın battığı yere…
Yol belli de…
Işık nerede?
Eyüp TORU