İstanbul Sözleşmesi hakkında ne dedi ?

İstanbul Sözleşmesi hakkında ne dedi ?
Yayınlama: 25.11.2022
A+
A-

Sosyal hizmet uzmanlarının Bakanlığın ana çalışma gruplarından olduğunu dile getiren Bakan Yanık, “Geçtiğimiz süre içerisinde aldığımız çalışma arkadaşlarımıza katılan 6 bin kadromuzun, meslek mensuplarının önemli payı sosyal hizmet uzmanlarına ayrıldı. Süreç içerisinde çalışma arkadaşlarımızı çoğalttıkça yeni sosyal hizmet uzmanı arkadaşlarımız aramıza katılacak.” diye konuştu.

Bakan Yanık, İstanbul Sözleşmesi’nin bir çerçeve metin olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İstanbul Sözleşmesi kendi başına kurucu bir metin değil. Önemli olan kadına yönelik şiddetle mücadele araçlarını oluşturmanız. Bir metni çerçeveletip duvara asıyorsanız o metin yaşatmaz. Türkiye’nin kadına yönelik şiddetle mücadele çabası 2002’den başlayarak aralıksız, kesintisiz, çok samimi biçimde devam ediyor. Bugün şiddet mağdurlarının hukuksal, sosyal mekanizmalara müracaat etmesinde önemli mesafe kat ettik. Bizim şiddetle mücadelede hedef noktamız sıfır toleranstır. Bir tek kadın şiddete uğruyorsa mücadelemiz aynı kararlılıkla sürmek zorundadır. 2019’da 337, 2020’de 268, 2021’de 309 kadın cinayeti olmuş. Yüzde 7 bir azalış var. Bu, bize çabamızın etkin sonucunu gösteriyor. O zaman aralıksız devam edeceğiz. Hukuksal altyapımızı güçlendirmeye devam ediyoruz.”

Bakan Yanık, bu anlamda 75 bin davayı takip ettiklerini, 393 sosyal hizmet merkezinde şiddetle mücadelede irtibat noktaları bulunduğunu kaydetti.

Batı’da da kadına yönelik şiddetin yaygın olduğunu söyleyen Bakan Yanık, “Türkiye bu anlamda gelişmiş ülkelerle kıyasladığımızda oransal anlamda çok dramatik yüksek olduğu ülkelerden değil, tam tersine ciddi mesafe almış bir ülkeyiz.” dedi.

“Sosyal yardımlarımız aile odaklıdır”

Aileyi ve bütün toplumu koruyacaklarının altını çizen Bakan Yanık, şöyle konuştu:

“Bakanlık olarak yaptığımız her çalışma aile odaklı ve ailenin korunmasına dönük. Sosyal yardımlarımız aile odaklıdır. Mümkün mertebe bireylerin kendi aile ortamlarında kalacak, sosyal hayatlarını değiştirmeyecek, durumu devam ettirmeye dönük çalışmalar yaparız. Yaptığımız her çalışmanın merkezinde aile var. Bireyleri güçlendirdiğimizde ailenin de güçlü, mutlu, müreffeh, birbiriyle dayanışan niteliğinin devam ettiğini biliyoruz.”

Bakan Yanık, aile destek merkezlerinin özellikle dezavantajlı bölgelerden başlayarak sayısını artıracaklarını, bu merkezlerin sayısının 656’ya çıkacağını ifade etti.

“2030’larda ciddi bir yaşlılık riskiyle karşı karşıya kalacağız”

Aile ve Sosyal Hizmetler Enstitüsü kurmaya çalıştıklarına dikkati çeken Bakan Yanık, “Türkiye’de hala aile yapısı çok önemli kavram. Düşünüldüğünün aksine gençler aileyi hala en güvendikleri, mutlu oldukları alan olarak görüyor. Evlilik yaşı uzadı, çocuk sayısı azaldı. Bu bize yaşlanan bir nüfusu gösteriyor. Çok hızlı yaşlanıyoruz. Kara Avrupası şu anda en yaşlı bölge. Yaklaşık 100-125 yılda tamamladığı yaşlanma sürecini Türkiye olarak 20-25 yılda tamamlayacağız. 3 çocuk meselesi çok stratejik ve bilimsel çalışmaya dayanıyor. Yaşın ilerlemesi, doğurganlık oranın düşmesiyle nüfusumuz yaşlanıyor. Gerekli tedbirleri almamız gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Yanık, ömrün uzadığını, yaşlıların aktif yaşlanmasının temin edilmesi gerektiğini aktararak, “Üretkenliklerinin artması gerekiyor. Yaşlılığa bağlı semptomlar gelişiyor, bunlarla ilgili hazırlıkların yapılması lazım. Biz çok uzun vadeli, ciddi çalışmalar yapıyoruz. Bu haliyle giderse 2030’larda ciddi bir yaşlılık riskiyle karşı karşıya kalacağız.” şeklinde konuştu.

Ajanslar tarafından geçilen tüm yerel ve ulusal haberleri, bu bölümde Netgazete.com.tr editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Yerel ve ulusal  haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.