İYİ partili Kaya Barınma Krizi ve İnşaat Sektörü hakkında konuştu

İYİ partili Kaya Barınma Krizi ve İnşaat Sektörü hakkında konuştu
Yayınlama: 27.12.2023
A+
A-

İYİ Parti Antalya Milletvekili Aykut Kaya, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, içinde bulunduğumuz barınma krizini ve inşaat sektöründeki öne çıkan sorunları gündeme taşıdı.

ÜLKEMİZ DERİN BİR BARINMA KRİZİNDEN GEÇİYOR
Konuşmasına Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal bir hukuk devleti olduğunu vurgulayarak başlayan Milletvekili Kaya, konut ve barınma ihtiyacının Anayasa ile her vatandaşa sağlanması gereken bir hak olduğunu belirtti.

Kaya sözlerinin devamında, “Ülkemiz derin bir barınma krizinden geçiyor. Daha önce ben dahil birçok milletvekilinin ve sizlerin de dile getirdiğiniz bu sorun her geçen gün daha da derinleşti. Farklı kurumların verileri vatandaşımızın barınma konusuyla imtihanına ışık tutmaya devam etti. Örneğin, son olarak, İstanbul Planlama Ajansı’nın Endeksa verilerini kullanarak yaptığı hesaplamalara göre 2019’dan 2023’e ortalama kiralık konut m2 fiyatı Çekmeköy’de yüzde 1200, Ümraniye’de yüzde 1109, Pendik’te yüzde 1097 artmış durumda. Oysa aynı dönemde yıllık ortalama asgari ücret sadece yüzde 393 arttı” dedi

Kaya, “Kirada oturan bir ailenin ödeyeceği kira ücretinin, o ailenin yıllık gelirinin yüzde 30’unu aşmaması gerekir. Anne, baba ve 2 çocuktan oluşan bir hanenin 120 m2 büyüklüğünde ortalama bir ev kiralamak istediğini düşünelim. BETAM’ın Kasım 2023 verilerine göre böyle bir konutun kirası ülke genelinde ortalama 15408 TL, Antalya’da 17328 TL, İstanbul’da ise 20004 TL’dir. Yani söz konusu %30 kuralını sağlaması için bu hanenin aylık gelirinin ülke genelinde ortalama 51360 TL, Antalya’da 57760 TL, İstanbul’da ise 66680 TL olması gerekiyor. Bu değerlerin sırasıyla 4,5, 5,1 ve 5,8 asgari ücret katlarında olduğunu da dikkatinize sunarım” diye konuştu

Kaya ayrıca, “Düşünsenize, anne ve babanın ikisi asgari ücretin 2 katı ücretle çalışıyor olsalar dahi %30 kriterini sağlayamıyorlar. Burada kira fiyatları dikkate alındığında asgari ücretin yetersiz olduğu sonucu da çıkmaktadır ancak daha büyük olan mesele barınmanın maliyetinin oldukça yüksek olmasıdır” ifadelerini kullandı. Ayrıca “Sayın Şimşek kiralarda reel düşüşün başladığını müjdelese de nominal artışın devam ettiğini görüyoruz. Asıl meselemiz, mevcut kiraların vatandaşın %90’ının karşılayabileceği bir düzeyde olmamasıdır. Bugün barınma krizi dediğimiz şey, sadece kiraların yüksekliği değildir. Vatandaşın mevcut geliriyle kiralık ev tutamaması problemine barınma krizi diyoruz” dedi.

EV SAHİBİ OLMAK HAYAL OLDU

“Konut fiyatlarının geldiği noktada, bir ev sahibi olma düşüncesi hayal olmuştur. Merkez Bankası’nın konut fiyat endeksi verilerine göreyse son 4 yılda konut fiyatları Antalya bölgesinde yüzde 1217, Muğla bölgesinde yüzde 1108, ülke genelinde ise yüzde 874 arttı. Bu, Antalya’daki konut fiyatlarının son 4 yılda her yıl ortalama %90,5 artmış olması anlamına geliyor. Dolar bazında bile her yıl ortalama yüzde 28,6 artış yaşanmış. Yine BETAM verilerine göre 120 m2 ortalama bir konutun satılık ilan fiyatı ülke genelinde 3,1, Antalya’da 3,7, İstanbul’da 4,3, Muğla’da ise 5,8 milyon TL civarındadır. Sorarım size reel olarak fiyatların düştüğü söylense de bu fiyatlardan kaç hane ev satın alabilir ülkemizde?” diyen Kaya, “Hem fiyatların hem de konut kredi faizlerinin oldukça yüksek olduğu mevcut durumda, ücretlilerin neredeyse tamamı ve hatta işverenlerin önemli bir kısmı için konut sahibi olmak hayalden öte konumdadır ne yazık ki. Barınma krizini çözmek hükümetin birincil önceliği olmalıdır” diyerek, üreticisinden tedarikçisine, tedarikçisinden tüketicisine, bütün paydaşlarını tatmin edecek bir optimum çözümü bulmanın iktidarın görevi olduğunu söyledi.

İNŞAAT MAALİYETLERİ HAD SAFHAYA ULAŞTI

İnşaat maliyetlerinin artmaya devam ettiğine dikkat çeken Kaya, “ikamet amaçlı binaların inşaat maliyeti, Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,5, geçen yılın aynı ayına göreyse yüzde 65,4 artmıştır. Dolar bazında bile inşaat maliyetlerinde son yılda yüzde 10’luk bir artış söz konusudur. Dolayısıyla konut fiyatlarındaki artışın bariz olan nedenlerinden biri inşaat maliyetlerindeki sürekli artıştır. Peki, bu maliyet artışlarıyla karşılaşan inşaat sektörünün başka problemleri yok mu? TL cinsinden varlıkların getirisinin düşük ve kredi genişlemesinin yüksek olduğu dönemde neredeyse tüm tasarruf sahipleri gayrimenkul, otomobil alımına yönelmiş ve bu varlıklar birer yatırım aracı haline gelmişti. Bu da çoğu inşaat firmasının yeni projelere başlamasını tetiklemişti. Para politikasında rasyonele dönüş adımlarının atılmasıyla beraber sektörde ciddi bir durgunluk başladı. Çoğu inşaat firması başladığı projeleri bitirememe, bitirdiği konutları satamama durumuyla karşı karşıya kaldı. İnşaat sektöründeki işyerlerinin yüzde 82,2’sinin mikro, yüzde 15,6’sının küçük ölçekli olduğu da unutulmamalıdır. Yani sektördeki firmaların yüzde 97,8’i zaten sermaye yetersizliği, borç çevirememe gibi problemlerle uğraşmaktadır” dedi.

MİMAR VE MÜHENDİSLER KALIPÇI TAŞERONU OLMAYA BAŞLADI

Aykut Kaya konuşmasının devamında “Sektöre yönelik değinmek istediğim ikinci ve belki de en önemli sorun ise işlerde çalışacak usta, kalfa bulunamamasıdır. Her ile üniversite açma furyasıyla beraber ülke genelindeki üniversite sayımız 209’a çıktı. Oysa inşaat sektörünün ihtiyacı daha fazla mühendis ve mimardan çok kalıp ve sıva ustaları, kaynak ustalarıydı. Bu alandaki emek arzı eksikliği nedeniyle konut üretiminin ilgili aşamalarındaki maliyetlerin de oldukça arttığı sektörden gelen verilerle ortadadır. Bakınız, 2023 Mart ayında sıva işçilik fiyatı metre kare başına 60 TL iken bu ay itibarıyla 175 TL olmuştur. Aralık 2021’de kalıp işçiliğinin faturalı bedeli 76 TL artı KDV iken bugün kalıp fiyatı minimum 800 TL artı KDV’dir. Özellikle kalıp alanında ciddi anlamda insan kaynağı sıkıntısı olduğundan, önceden yüzde 20-25 kâr marjıyla çalışan kalıp firmaları kar marjlarını yüzde 100’ün üzerine çekmiştir. Sahada görüştüğüm bir inşaat firması, Aralık 2022’de başlayıp bu ay biten şantiyesinde 30 bin metrekare kalıp imalatı yaptığını ve bu iş karşılığında 670 bin dolar ödediğini söyledi. Yani, işin metre kare maliyeti 22 dolar artı KDV olmuş. Oysa aynı şantiyeye bugün teklif alsak, metre karesini 41 dolara mal edecektik dediler. Hem sahadan gelen bilgiler hem de ikincil veriler inşaat sektörüne yönelik işgücü planlama eksikliğinin üretim maliyetlerindeki artışın ana nedenlerinden biri olduğunu gösteriyor.

Mimarlar Odası’na üye sayısı 1954-2009 döneminde 39183 kişi olmuş. Oysa sadece 2010-2023 dönemindeki üye sayısı 47829 kişi. İnşaat mühendisleri için de aynı durum geçerli. Mezun sayısının fazla olması hem bir nitelik problemi doğuruyor hem de mühendislerin, mimarların pazarlık gücünü azaltıp ortalama ücretlerini aşağı çekiyor. Bakın, bugün kule vinç operatörü ücretleri 75 bin TL üstüne çıktı. Yapı denetim mühendislerinin büyük bir kısmı ise asgari ücretin biraz üstünde ücretlerle çalışıyor. Ortalamalarına baktığımızda bir saha mühendisi 20 bin TL ücreti hemen kabul ediyor ama bir kaynakçı 40 bin TL’yi beğenmiyor şantiyede. Hatta bu uyumsuzluğun çok trajik bir neticesini de paylaşayım sizlerle. Kalıpçılığa başlayan mühendislerimiz, mimarlarımız var ne yazık ki. Mühendis ve mimarlarımızın artık çalışma arzularının kalmadığını da sahadaki görüşmelerimde üzülerek öğrendim” diyerek konuyu bir örnekle açıkladı. Milletvekili Kaya, mimar bir arkadaşının kendisine “Ben hayal kurmayı bıraktım. Bir ev alma hayalini, bir araba alma hayalini bıraktım. Ben bugünü tamamlamanın derdi içerisindeyim ve bugün kazandığım para bana bugün yeter mi diye düşünüyorum sürekli” dediğini ifade etti.

KUAFÖR, TERZİ, TAMİRCİ BULAMAYACAĞIZ

“Eğer bu durum böyle devam ederse 10-15 sene sonra inşaatlarda çalışacak vatandaş bulamayacağız. Onların yerine Pakistanlı, Suriyeli, Afgan çalışanlarımız olacak” diyen Kaya, “üstelik sadece inşaatta değil, birçok sektörde ara-eleman sıkıntısı had safhaya ulaştığı için, yakın gelecekte saçımızı kesecek Türk bir kuaför, kıyafetimizi dikecek Türk bir terzi, arabamızı tamir edecek Türk bir usta dahi bulamayacağız” dedi. Milletvekili Kaya, “Ülkemiz Ulu Önder Atatürk’ün dediği gibi çok çalışmak, çalışkanlar ülkesi olarak anılmak olmalı. Yoksa bugüne kadar biriktirdiğimiz kazanımları da kaybedeceğiz” dedi ve devamında “bu insan kaynağı sorununu çözmek için ne yapmalıyız? sorusunu yanıtladı.

Mesleki ve teknik lise programlarının kontenjanlarının ve müfredatlarının sektörlerdeki risk ve tehlikeleri dikkatle saptayarak hassas bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Kaya, aynı şekilde, bir yükseköğretim kurumu vazifesini yerine getiremeyen üniversitelerin belirlenmesi ve bu üniversitelerin bünyesinde faaliyet gösterdiği ildeki özel sektörün ihtiyacı olan meslek eğitimi verecek bölümlerin açılması gerektiğini belirten Milletvekili Kaya, “unutmamalıyız ki gelişigüzel üniversite açmanın cezasını mezuniyet sonrasında gençlerimiz çekmektedir” tespitinde bulundu.

Sözlerinin devamında “İktidar, konut sorunu ve benzeri sorunların çözümü amacıyla, akşamdan sabaha değişiklik yapmakta, bu değişiklikleri yaparken ilgili sektör ve ilgili sektör temsilcileri ile bazı kararlar alınmamakta, bu durum yönetimde öngörülebilirliği tamamen ortadan kaldırmaktadır. Dolayısıyla iş insanları ve sektörler ani değişiklikler nedeniyle ciddi mağduriyetler yaşamaktadır. Alınacak stratejik kararlar, geniş bir kamuoyu katılımıyla, ilgili sivil toplumun görüşlerinin alınmasıyla ve şeffaf bir şekilde yapılmalıdır” diyen Kaya, TOKİ hakkındaki düşüncelerini de ifade etti.

TOKİ ASLİ FONKSİYONUNA DÖNDÜRÜLMELİDİR

“TOKİ’nin kuruluş amacı, düşük gelirli kesimlerin konut sahibi olmasını sağlamaktır. Ancak son dönemde bu fonksiyonunun kaybolduğunu görüyoruz” diyen Kaya, TOKİ’nin ticari amaçla faaliyet gösteren bir şirket gibi hareket etmeye başladığını belirtti. “TOKİ, adeta devletin bir müteahhidi oldu. Bir an önce TOKİ asli fonksiyonuna döndürülmelidir. Bu amaçla, dar gelirli vatandaşlarımız için arsa ve konut üretimine ivedilikle başlamalıdır” dedi. Ayrıca kamu personeli için özellikle İstanbul, Ankara, Antalya, Muğla gibi kira fiyatlarının çok yüksek olduğu şehirlerde acilen nitelikli kamu lojmanlarının yapılması gerektiğini vurgulayan Kaya, öğrenciler için de nitelikli ve donanımlı yurtlara olan ihtiyacın altını çizdi.

BOŞ EVLERDEN VERGİ ALINMALI

Boş evlerden vergi alınmasını savunduklarını belirten Milletvekili Kaya, evlerin daha yüksek fiyattan kiraya verilmek için bekletilmesi durumunda konutun bir yatırım aracı haline dönüştüğünü vurguladı. “Nasıl diğer yatırım araçlarından vergi alınıyorsa, evlerini yatırım aracı olarak gören kişilerden de vergi alınması gerekir. Tabii ki yasal bir düzenleme yapılırken, bunun hangi kesimleri olumsuz etkileyebileceği incelenmelidir. Her zaman savunduğumuz gibi, herhangi bir yasal düzenleme öncesi, düzenleyici etki analizi yapılması hususunu boş ev vergisi için ve bütün bu barınma krizine yönelik aksiyonlar için de savunuyoruz. Bu minvalde düşünüldüğünde, boş ev vergisi, yazlık sahipleri, sunduğu taşeronluk hizmeti karşılığını müteahhitten ev olarak alan firmalar gibi kesimlerin muaf tutulması bu yasal düzenlemede düşünülmelidir” ifadelerini kullandı.

KONUT ALIMINDA EV KİTAPÇIĞI ÇAĞRISI

“Bir araç aldığımız zaman, aracın bütün teknik detaylarını gösteren bir kitapçık yer alıyor. Vatandaşlarımıza da bir ev alırken, müteahhitlerin o evle alakalı bütün teknik detayları gösterdikleri, bir Ev Kitapçığı verilmelidir” diyen Kaya, müteahhidin kullandığı bütün malzemelerin isimleri ve garanti süreleri, elektrik, su gibi tesisatların geçtiği bütün yerlerin teknik olarak işaretlenmesini gösteren, kısaca vatandaşların satın aldıkları evle alakalı her türlü teknik bilgiye ulaşabileceği bir tür kitapçığın verilmesi gerektiğinin altını çizdi. “İmzalı ve kaşeli olarak verilecek bu kitapçık, müteahhidi yasal anlamda da bağlayıcı hale getirecektir. Bu nedenle, önermiş olduğumuz bu durum hem şeffaflığı getirecek, hem müteahhitlerin daha kaliteli konut üretmesini sağlayacak, hem de alıcı-satıcı arasında bir güven tesis edecektir. Mevcut bina kimlik kartı uygulamasında, bu bilgiler yer almamaktadır” diyen Kaya, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye çağrıda bulunarak, “Sayın Bakanımız isterse, kendilerini ziyaret ederek detaylı bir şekilde anlatırım” ifadelerini kullandı.

Ajanslar tarafından geçilen tüm yerel ve ulusal haberleri, bu bölümde Netgazete.com.tr editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Yerel ve ulusal  haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.